hasretme ne demek?
- Hasretmek işi.
hasretmek
- Bir şeyin bütününü birine, bir şeye ayırmak, vermek
- Kısaltmak. Sadece bir şeye mahsus kılmak. Bir şey için vakfetmek.
- To confine.
- To appropriate.
- To devote.
- To consecrate.
- To set aside for.
- Confine.
- Given over to.
- Restrict.
hasretmek
- Bir şeyin bütününü birine, bir şeye ayırmak, vermek
- Kısaltmak. Sadece bir şeye mahsus kılmak. Bir şey için vakfetmek.
- To confine.
- To appropriate.
- To devote.
- To consecrate.
- To set aside for.
- Confine.
- Given over to.
- Restrict.
hasret
- Özlem
- Ele geçirilemeyen veya elden kaçırılan bir nimete veya kıymetli şeye üzülüp yanmak.
- Iç çekme, inleme, üzüntü, iç sıkıntısı, keder, zahmet, eseflenme, özleyiş.
- Özleyiş. İç çekme. Bir şeyi çok isteyip, arzulayıp ona kavuşamamaktan gelen üzüntü. (Bak: Husr)
- Sick.
- Sighed-for.
- Longing.
- Yearning.
- Craving.
- Hankering.