has the best of both worlds ne demek?
- Her iki durumdan da çıkar sağlamak istiyor, hak ettiğinden fazlasını istiyor, istediği her şeye sahip
has
- Özgü, öze, mahsus
- Katışıksız, en iyi cinsten, saf.
- Hükümdara özgü olan.
- İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse).
- Başmaklık.
- Yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik.
- Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan topraklardan alınan vergi.
- Çerçöp, ot parçaları.
- Reddetme.
- Special.
has a bee in his bonnet
- Kafasında sürekli bir düşünce var
- Kafasına takmak
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
best
- (good ve well'in en üstünlük derecesi) en iyi, en hoş, en uygun. en iyisi.
- Döşemek.
- En iyisi
- En iyi, en hoş, en uygun, en elverişli
- Baskın çıkmak, geçmek.
- Yenmek, geçmek, alt etmek
- Hakkından gelmek, yenmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hashas a bee in his bonnethas a belly fullhas a big mouthhas a bone to pick withhas a carhas a chancehas a coldhas a doctors degreehas a familyhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babamthethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizen