has no hope of survival ne demek?
- Yaşama ümidi yok, iyileşme şansı yok
has
- Özgü, öze, mahsus
- Katışıksız, en iyi cinsten, saf.
- Hükümdara özgü olan.
- İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse).
- Başmaklık.
- Yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik.
- Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan topraklardan alınan vergi.
- Çerçöp, ot parçaları.
- Reddetme.
- Special.
has a bee in his bonnet
- Kafasında sürekli bir düşünce var
- Kafasına takmak
no
- Değil
- Nitrik oksit.
- Nitricoxide.
- Negative answer; prohibition; one who votes against; negative vote, vote against; radioactive transuranic element synthesized by bombarding curium with carbon ions.
- Hayır
- Ret, aleyhte oy, numara, red
- Deme!, olmaz!
hope
- İstemek, arzu etmek
- Beklenti içinde olmak
- Ummak, ümit etmek
- Ümit, umut
- Beklemek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hashas a bee in his bonnethas a belly fullhas a big mouthhas a bone to pick withhas a carhas a chancehas a coldhas a doctors degreehas a familyhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babamnono absorbable sutures materialsno accessno access to car decksno accountno admitno admit except on businessno admittanceno admittance accept on businessno all therenn an açık yuvarn ağırlıkn aminotridekan