halis muhlis ne demek?

1. Katışıksız, eksiksiz, öz

   Çizgili basmadan şalvarı ve çiçekli gömleği, güneş, gök ve ter kokan halis muhlis bir köy çocuğu.

   B. R. Eyuboğlu

2. To the core.

halis

1. Katışık olmayan, katışıksız, saf
2. Karışık olmayan, saf, katışıksız.
3. İçten, samimi.
4. 1. hilesiz, katkısız. 2. karışmamış, katışıksız, saf, hilesiz. temiz. 3. yalnız, sadece. - (bkz. muhlis).
5. Bahadır ve haris kimse.
6. Hilesiz. Katıksız. Saf. Duru. Saffetli. (Osmanlıca'da yazılışı: hâlis)
7. Pure.
8. Sheer.
9. True.
10. Utter.

halisane

1. İçtenlikle.
2. Halise yakışır bir surette. Halis kimselere mahsus bir niyet ve fiil ile. (Osmanlıca'da yazılışı: hâlisane)
3. Sincerely.
4. Sincere.

muhlis

1. Dostluğunda ve inançlarında içten olan.
2. İbadeti yalnız Allah için yapan, O'na tahsis eden.
3. Halis, katıksız. dostluğu, samimiliği ve her hali içten gönülden olan.
4. İçten, samimi, dost canlısı.
5. Katkısız, halis.
6. Saç ve sakalına kır düşmüş olan kimse.
7. Sincere; devout, warmly devoted.

Türetilmiş Kelimeler (bis)