hal ne demek?

  1. Bir şeyin içinde bulunduğu şartları veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet

    Herkes hâline göre bir hediye verdi.

    H. R. Gürpınar
  2. Davranış, tutum, tavır
  3. Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
  4. Güç, kuvvet, takat.
  5. Kötü durum, sıkıntı, dert.
  6. Durum.
  7. Çözme, çözülme.
  8. Eritme.
  9. Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
  10. Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.
  11. Tahttan indirme.
  12. Bk. şimdiki zaman
  13. Bk. şimdiki zaman kipi
  14. Sebze, meyve, bakliyat vb. nin satıldığı pazar yeri.
  15. Nesnelerin kesin olarak tanımlanmış koşullardaki ortak niteliklerinin tümüne verilen ad. anlamdaş durum.
  16. Bk. duru
  17. Bir şeyin içinde bulunduğu şartların tümü.
  18. Bir sistemin ölçülebilen bütün özellikleri arasında kurulan ve o sistemin ayırt edici olarak belirlenmesini sağlayan nicelikler.
  19. Orbital, enerji seviyesi, nötral veya iyon halindeki atomlardaki bir elektronun durumları.
  20. Debbağların dibagat ettikleri derinin kazıntısı. (Osmanlıca'da yazılışı: hal' (hulâe))
  21. Küçük Hindistan cevizi.
  22. Durum, vaziyet. Görünüş. Tavır. Suret. Keyfiyet. (Osmanlıca'da yazılışı: hâl)
  23. Kaldırma. Kal' etme.
  24. (en)Food market.
  25. (en)An acronym for hardware abstraction layer, a Windows NT DLL that links specific computer hardware implementations with the Windows NT kernel Windows NT 4 0 includes HALs for 80x86, Alpha, MIPS, and PowerPC hardware platforms.
  26. (en)Hardware Abstraction Layer Used to provide a generic interface to the hardware and 'hide' hardware-specific functions.
  27. (en)Hardware Abstraction Layer An executive component in Windows NT and later operating systems that provides support that is specific to a particular hardware platform HAL provides support for the Kernel, I/O Manager, kernel-mode debuggers, and device drivers that are the lowest level The HAL exports routines that extract hardware details that are platform-specific about caches, I/O buses, and interrupts HAL provides an interface between the hardware of the platform and the operating system software.
  28. (en)Hardware Adaptation Layer.
  29. (en)Holland America Line.
  30. (en)Circs.
  31. (en)Condition.
  32. (en)Situation.
  33. (en)Status.
  34. (en)Aspect.
  35. (en)Demeanor.
  36. (en)Demeanour.
  37. (en)Estate.
  38. (en)Event.
  39. (en)Face.
  40. (en)Fettle.
  41. (en)Plight.
  42. (en)Posture.
  43. (en)Repair.
  44. (en)Sight.
  45. (en)Stand.
  46. (en)Case.
  47. (en)Footing.
  48. (en)Occasion.
  49. (en)Order.
  50. (en)Position.
  51. (en)Temper.
  52. (en)Markethouse.
  53. (en)State of affairs.
  54. (en)Circumstances.
  55. (en)Attitude.
  56. (en)The present time.
  57. (en)Strength.
  58. (en)Energy.
  59. (en)Covered wholesale food market.
  60. (en)Affair.
  61. (en)Bearing.
  62. (en)Circumstance.
  63. (en)Frame.
  64. (en)Juncture.
  65. (en)Market hall.
  66. (en)Covered market.
  67. (en)Mode.
  68. (en)Occa.
  69. (en)Hardware Abstraction Layer.
  70. (en)Firmware which provides a semi-or fully standardized interface between an SOC and code designed to exercise the SOC This code forms a layer between the hardware and software, allowing any software which uses a HAL to be more easily ported to operate with a different SOC This may or may not include boot code.
  71. (en)Hardware Abstraction Layer Windows NT Software layer linking hardware to the Windows NT kernel.
  72. (en)NIII: voice; tune.
  73. (en)Enables Windows NT to work with different types of hardware.
  74. (en)State.
  75. (al)Zustand
  76. (fr)État

şimdiki zaman

  1. Fiilin gösterdiği oluş ve kılışın içinde bulunulan zamanda yapıldığını ve süregelmekte olduğunu gösteren zaman. bk.şimdiki zaman kipi.
  2. (en)Nonce.
  3. (en)Times.
  4. (en)The present continuous tense.
  5. (en)Present.
  6. (fr)Present

hal aykırılığı

  1. Mantığın gerektirdiği halden başka bir isim halinin kullanılır olması: bıkmak, usanmak, gına gelmek fiillerinin -den halinde nesne almaları yanında doymak fiilinin -e hali istemesihal aykırılığı sayılabilir.
  2. (fr)Antiptose

hal böyle iken

  1. Böyle olduğu halde, buna rağmen.
  2. (en)Dessenungeachtet.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliğihal değişimihal değişkenihal denklemihal dilihal dosyalarıhal duygusuhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babam
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın