hafif metal döküm ne demek?

1. Bk. yeğni döküm

yeğni döküm

1. Taşıtlarda ağırlığı azaltmak amacıyla alüminyum ve alaşımlarından yapılan döküm.
2. Light alloy casting.
3. Leichtmetallgus
4. Fonte de métal léger

hafif metal jantlar

1. çelik jantlara göre % 30 daha hafif alüminyumdan yapılmıştır. magnezyumdan yapılan jantlar ise % 50 daha hafiftir. özel üretim metodlar yıpranmayı minimum seviyeye düşürür.

hafif

1. Çabuk uyanılan (uyku).
2. Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı.
3. Güç veya yorucu olmayan, kolay.
4. Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa.
5. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek)
6. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan
7. Etkisi az olan, sert karşıtı.
8. Önemli olmayan.
9. Ağır olmayan. Hafif. Yeğni.
10. Light.

metal

1. Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde, maden.
2. Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı.
3. Ağır, sert, parlak, dövülebilir özellikler gösteren, ısıyı ve elektriği iyi ileten katı haldeki öğeler ya da alaşımlar. Bunların iç yapıları mini buzsullardan oluşmuştur.
4. Ağır, sert, parlak, dövülebilir özellikler gösteren, ısıyı ve elektriği iyi ileten katı haldeki öğeler ya da alaşımlar. Bunların iç yapıları mini buzsullardan oluşmuştur.
5. Asitlerdeki hidrojenlerin yerini alabilen, hidroksil köküyle de bazları oluşturan kimyasal öğe. (Genellikle çekilirlik, dövülürlük, parlaklık, ısı ve elektrik iletkenliğiyle belirlenen özellikleri vardır.)
6. Lat: Maden.
7. Any of several chemical elements that are usually shiny solids that conduct heat or electricity and can be formed into sheets etc.
8. Mixture containing two or more metallic elements or metallic and nonmetallic elements usually fused together or dissolving into each other when molten; 'brass is an alloy of zinc and copper'.
9. Cover with metal.
10. Containing or made of or resembling or characteristic of a metal; 'a metallic compound'; 'metallic luster'; 'the strange metallic note of the meadow lark, suggesting the clash of vibrant blades'- Ambrose Bierce.

döküm

1. Kalıba dökme yoluyla yapılmış.
2. Kalıba dökme işi ve bunun yapılış yöntemi.
3. Kumaşın dökümlü olma niteliği.
4. Bir şeyi ayrıntılı olarak ortaya koyma.
5. Dökülme zamanı.
6. (Heykel) Bir heykelin alınmış kalıbı içine eritilmiş maden ya da alçı dökme işi.
7. Alıcı senaryosunun yalnız alıcıyla ilgili açıklamalarını taşıyan, alıcı yönetmeni için hazırlanmış özeti.
8. Çevirime başlamadan önce, çevirim senaryosunun taranmasıyla oluşan, filmin başlıca bezemlerine göre hazırlanan, çalışmaların kestirme ve düzenli yürümesini sağlayan belge. TV
9. Metal veya alaşımlara şekil vermek üzere, ısıtarak sıvı hale getirip kalıplara dökme işlemi.
10. Casting.

Türetilmiş Kelimeler (bis)