hafif hapis cezası ne demek?

1. Ayrı hücreye kapatılmaksızın çektirilen hapis cezası.
2. Imprisonment in a minimum-security prison.

hafif

1. Çabuk uyanılan (uyku).
2. Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı.
3. Güç veya yorucu olmayan, kolay.
4. Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa.
5. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek)
6. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan
7. Etkisi az olan, sert karşıtı.
8. Önemli olmayan.
9. Ağır olmayan. Hafif. Yeğni.
10. Light.

hafif adımlarla yürüme

1. Tripping.

hapis

1. Bir yere kapatıp salıvermeme.
2. Yasalara göre suçu belirlenen bir kimseyi cezaevine koyma cezası.
3. Cezaya çarptırılmış suçluların kapatıldıkları yer, cezaevi, hapishane
4. Pulları salıvermemek, kapatmak temeline dayanan bir çeşit tavla oyunu.
5. Mahpus.
6. (Bak: Habs)
7. Prison.
8. Imprisonment.
9. Confinement.
10. Gaol.

ceza

1. Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.
2. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım
3. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı devletin koyduğu sınırlama.
4. Bk. ödek
5. karşılık, mukabil, ivaz.
6. Karşılık, mukabil, ivaz. Cürüm veya günah işleyenlere verilen azab.
7. Hüzünle ağlayıp sızlanmak. Sabırsızlık yüzünden telaş ve teessür göstermek.
8. Az nesne. (Osmanlıca'da yazılışı: cez'a)
9. Punishment, penalty.
10. Imposition.

Türetilmiş Kelimeler (bis)