had the best of both worlds ne demek?
- Her ikisinden de yararlandı, hak ettiğinden fazlasını istedi, istediği her şeyi elde etti
had
- Keskin; sivri.
- Sınır, uç.
- Derece.
- İnsanın yetki ve değeri.
- Terim.
- Bk. göreli hız
- Çaylak kuşu.
- Baş aşağı eğmek.
- Possess; contain; receive, get; take; need; cause to occur; give birth to, bear; be required to, must; endure.
- Boundary.
had a bad experience
- Kötü deneyim geçirdi, tatsız hatıra bırakan bir olay geçirdi
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
best
- (good ve well'in en üstünlük derecesi) en iyi, en hoş, en uygun. en iyisi.
- Döşemek.
- En iyisi
- En iyi, en hoş, en uygun, en elverişli
- Baskın çıkmak, geçmek.
- Yenmek, geçmek, alt etmek
- Hakkından gelmek, yenmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hadhad a bad experiencehad a bad reputationhad a bad timehad a childhad a coldhad a curettagehad a difficult birthhad a face as long as a fiddlehad a feasthaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babamthethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizen