genç kaz besisi ne demek?

  1. Kazların 13-18 haftalık yaşta pazarlanabilmesi için önce yeşil yemlerle daha sonra kesime 2-3 hafta kala konsantre yem ağırlıklı beslenmesi.
  2. (en)Young goose feeding.

genç

  1. Bkz. delikanlı, toy, adolesan
  2. Gençlikteki özelliklerini koruyan, dinç.
  3. Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı
  4. Gelişmesini tamamlamamış olan (bitki, hayvan).
  5. Zihin bakımından yeterince gelişmemiş, toy.
  6. Yeni gelişmekte olan, kısa bir geçmişi olan
  7. Genç rolüne çıkan oyuncu.
  8. Genç oyuncu.
  9. Hazine define.
  10. Yaşı ilerlemiş olan.

genç adam

  1. (en)Stripling.

kaz

  1. Perde ayaklılardan, uzun, beyaz veya gri boyunlu, suda ve karada yaşayan, uçan, yabani veya evcil kuş (Anser).
  2. Budala.
  3. Anserinae alt familyasını oluşturan, iri beyaz veya boz, tüylü, ayakları perdeli kuş türleri.
  4. (Gaz) f. Makas. (Osmanlıca'da yazılışı: kâz)
  5. Kesmek.
  6. Keçi ve sığırın, ağacın başını çekip kendine eğmesi. (Osmanlıca'da yazılışı: ka'z)
  7. (en)Goose.
  8. (en)Gander.
  9. (en)Fool.
  10. (en)Idiot.

be

  1. Berilyum elementinin simgesi.
  2. Türk alfabesinin ikinci harfinin adı, okunuşu.
  3. "Ey, hey, yahu" anlamlarında bir seslenme sözü
  4. (en)Been.
  5. (en)Goddamn.
  6. (en)Onside.
  7. (en)Underarm.
  8. (en)To make the action of a verb particular or definite; as, beget ; beset.
  9. (en)Spend or use time; 'I may be an hour' work in a specific place, with a specific subject, or in a specific function; 'He is a herpetologist'; 'She is our resident philosopher' have the quality of being; ; 'John is rich'; 'This is not a good answer' have life, be alive; 'Our great leader is no more'; 'My grandfather lived until the end of war' be identical to; be someone or something; 'The president of the company is John Smith'; 'This is my house' occupy a certain position or area; be somewhere; 'Where is my umbrella?' 'The toolshed is in the back'; 'What is behind this behavior?' to remain unmolested, undisturbed, or uninterrupted -- used only in infinitive form; 'let her be' happen, occur, take place; 'I lost my wallet; this was during the visit to my parents' house'; 'There were two hundred people at his funeral'; 'There was a lot of noise in the kitchen'.
  10. (en)The two-character ISO 3166 country code for BELGIUM.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gençgenç adamgenç alman sinemasıgenç aşıkgenç balıkgenç bayanlargenç çocukgenç diyabetigenç endüstri tezigenç erişkingengen ailesigen aktarımıgen çiftigen çoğkazkaz adımıkaz ayagikaz ayağıkaz ayağı bağıkaz besisikaz boynu şeklinde şeykaz cigerikaz ciğeri ezmesikaz çimikakaakaabakaabiliyetlerkaakı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın