gelir ticaret hadleri ne demek?

  1. Ülkenin dış ticaret yoluyla göreli fiyat değişmelerinden elde ettiği kazanç ve kayıpları gösteren ve net ticaret hadlerinin dışsatım miktar diziniyle çarpılmasıyla bulunan oran. krş. dış ticaret hadleri
  2. Kesimlerin göreli fiyat değişmelerinden elde ettiği kazanç ve kayıpları gösteren iç ticaret hadlerinin, bir kesime ilişkin miktar diziniyle çarpılması sonucu elde edilen oran. krş. iç ticaret hadleri
  3. (en)Income terms of trade.

gelir

  1. Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat
  2. Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandığı ücret, aylık, kira vb., varidat, irat.
  3. Üretim etkinliklerine katılan üretim faktörlerinin yaratılan hasıladan bölüşüm sonunda aldıkları pay.
  4. Emek faktörünün işlendirilmesinden sağlanan maaş, ücret, bahşiş, prim; finansal araçlardan sağlanan faiz, kâr payı gibi sermaye getirileri; taşınmaz ve topraktan sağlanan kira, rant; iş göremezlik, çocuk desteği; sağlık, işsizlik sigortası ve emeklilik gibi sosyal güvenlik kapsamındaki transfer ödemeleri ile şans oyunları vb. kaynaklardan elde edilen para miktarı.
  5. Îrâd.
  6. Bir filmin herhangi bir sinema salonunda ya da oynatım süresi boyunca sağladığı para. (Kesintiligelir ya da kesintisizgelir olarak ikiye ayrılır).
  7. (en)Box office, box office (takings, receipt), take.
  8. (en)Income.
  9. (en)Revenue.
  10. (en)Revenues.

gelir akım devresi

  1. Bk. dairesel akım

ticaret

  1. Ürün, mal vb. alım satımı
  2. Kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği
  3. Bu etkinlikle ilgili bilim.
  4. Alışveriş sonucu elde edilen, yararlanılan fiyat farkı, kâr.
  5. Satmanlik, satkanlık, tecim.
  6. Alım-Satım.
  7. (en)Mercantile.
  8. (en)Trade.
  9. (en)Commerce.
  10. (en)Business.

had

  1. Keskin; sivri.
  2. Sınır, uç.
  3. Derece.
  4. İnsanın yetki ve değeri.
  5. Terim.
  6. Bk. göreli hız
  7. Çaylak kuşu.
  8. Baş aşağı eğmek.
  9. (en)Possess; contain; receive, get; take; need; cause to occur; give birth to, bear; be required to, must; endure.
  10. (en)Boundary.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gelirgelir akım devresigelir bağlamagelir bağlamakgelir beyannamesigelir bildirimigelir bölüşümügelir cetveligelir çarpanıgelir çilzelgesigelibolugeliçgelidgeliditygelifticaretticaret açığıticaret adamıticaret anlaşmalarıticaret anlayışıticaret ataşesiticaret bakanlığıticaret bankasıticaret bilançosuticaret birliğiticarcillinticanticanıticaniticanilik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın