gamze ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Bazı insanların çenelerinde, yanaklarında doğal olarak bulunan özellikle güldüklerinde daha iyi görülen küçük çukur.

    Böyle gülümsediği zaman ağzının iki yanında iki şirin gamze belirirdi.

    H. Taner
  2. Yan bakış, göz süzme, sitemli bakma.

    Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar.

    Karacaoğlan
  3. Çenedeki ya da yanaktaki çukurluk.
  4. Süzgün ve yan bakış.
  5. Bir kadın adı.
  6. Süzgün bakış.
  7. (en)Dimple.
  8. (en)Coquettish glance.

gamzefigen

  1. Gamze saçan, süzgün süzgün bakan. (Osmanlıca'da yazılışı: gamze-figen)

gamzei cadu

  1. Büyüleyen gamze. Süzgün bakış. (Osmanlıca'da yazılışı: gamze-i câdu)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gamzefigengamzei cadugamzei celladgamzei dilduzgamzei fettangamzei hunhargamzeligamzesi çıkmakgamzesini göstermekgamzesizgamzgamgam çekmekgam notalarını sesle vermekgam yememekgama
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın