güç ne demek?

  1. Ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül.
  2. Yapılması zor, çetin, kolay karşıtı

    Değiştirmedim ben düşüncemi. Güçtür şiir söylemek, nesir yazmaktan çok güçtür.

    N. Ataç
  3. Zorlukla

    Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  4. Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet.
  5. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat.
  6. Sınırsız, mutlak nitelik.
  7. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik.
  8. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği.
  9. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet.
  10. Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli.
  11. Bir toprağın verimlilik yeteneği.
  12. İş yapma hızı; birim zamanda yapılan iş.
  13. Görsel bir aygıtın ayrıntıları seçme yeteneği.
  14. 1-Fiziksel, düşüncel ve ahlaksal bir etki yapabilme ya da bir etkiye direnebilme yeteneği, a. Ağır bir cismi kımıldatabilme yeteneği: kas gücü. b. Etki vegüçlülük ilkesi: karakter gücü, direnme gücü, düşünce gücü, bir kanıtın gücü (idée force = kımıldatıcı, yöneticigüç). 2- Fizik-ötesi kavramı olarak: a. İtme ve çarpmada dıştan mekanik etki yapan şey; b. Bireylerde türlü biçimlerde ortaya çıkan itici, etki yapıcı ve biçimlendirici olan şey. (Leibniz'de temel etkinlik ilkesi; Herder ve Nietzsche'de de temel kavram.) 3- Bir şeyin yapılmasını tüzeyle, anlaşmayla değil de, baskı yoluyle sağlayan etkinlik. (Ör. Güce dayalı devlet.)
  15. Birim zamana düşen iş birimleriyle ölçülen iş yapma oranı
  16. Vatla ölçülen iş yapma oranı; elektrik gücü (1 vatlık birgüç, saniyede 1 jul iş yapar).
  17. Birim zamanda yapılan işin niceliği ile ölçülen iş yapabilme yeteneği.
  18. Bir iş veya enerjinin transfer edilme hızı, birimi J.s-1 (wat).
  19. Yorucu, emekle yapılan.
  20. Zor, çetin.
  21. Şiddet.
  22. İş, meşguliyet.
  23. Kuvvet.
  24. (en)Difficult.
  25. (en)Hard.
  26. (en)Arduous.
  27. (en)Baffling.
  28. (en)Tricksy.
  29. (en)Strength.
  30. (en)Power.
  31. (en)Force.
  32. (en)Energy.
  33. (en)Ability.
  34. (en)Capability.
  35. (en)Capacity.
  36. (en)Clout.
  37. (en)Clutch.
  38. (en)Command.
  39. (en)Control.
  40. (en)Dominance.
  41. (en)Forcefulness.
  42. (en)Intensity.
  43. (en)Iron.
  44. (en)Might.
  45. (en)Pith.
  46. (en)Power,.
  47. (en)Potency.
  48. (en)Electric power.
  49. (en)Potential.
  50. (en)Punch.
  51. (en)Sinew.
  52. (en)Spiri.
  53. (en)Ascendance.
  54. (en)Austere.
  55. (en)Effort.
  56. (en)Exacting.
  57. (en)Heavy.
  58. (en)Impossible.
  59. (en)Laborious.
  60. (en)Muscle.
  61. (en)Onerous.
  62. (en)Push.
  63. (en)Rough.
  64. (en)Stamina.
  65. (en)Steam.
  66. (en)Sticky.
  67. (en)Stiff.
  68. (en)Strenuous.
  69. (en)Tough.
  70. (en)Troublesome.
  71. (en)Vigour.
  72. (en)Impulse.
  73. (en)Proficiency.
  74. (en)Influence.
  75. (en)Rating.
  76. (en)Task.
  77. (en)Delivery job.
  78. (en)Heavy duty.
  79. (en)Competence.
  80. (en)Faculty.
  81. (en)Impetus.
  82. (en)Lift.
  83. (en)Painful.
  84. (en)Parlous.
  85. (en)Severe.
  86. (en)Solidi.
  87. (al)Leistung,
  88. (al)Kraftstrom
  89. (al)Leistung
  90. (fr)Puissance
  91. (fr)Puissance,
  92. (fr)Puissance (électrique)
  93. (fr)Force
  94. (la)Fortitudo

güç alanı

  1. Yaşam alanının, kişice denetlenebilen bölgesi.

güç almak

  1. (en)Take heart.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

güç alanıgüç almakgüç amplifikatörügüç anahtarigüç anlayangüç araligigüç ayar kablosugüç ayrılıklarıgüç azaltma sistemigüç belagübleğgübleğegübregübre araştırma bilimigübre böceği
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın