gözlemek ne demek?

1. Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek.
2. Dikkatle bakmak, tarassut etmek.
3. İncelemek, araştırmak.
4. Gizlice bakmak, gözetlemek.
5. Korumak, kollamak.
6. Gökcisimleri ve olaylarını çıplak gözle, ırakgörürlü ya da herhangi bir araçla izleyip bulunan değerleri saptamak.
7. Bk. izlemek
8. Observe.
9. Watch.
10. Sight.
11. Spy out.
12. Monitor.
13. Long.
14. Miss.
15. Cover.
16. To watch for.
17. To wait for.
18. To observe.
19. To watch.
20. Wait.
21. To keep an eye on.
22. Observer

gözleme

1. Gözlemek işi, tarassut.
2. Özel araçlarla inceleme.
3. Sacda, yağda kızartılan, tatlı veya tuzlu bir hamur işi.
4. Meralarda yağışın toprakla tutulması ve yem üretiminin artırılması amacıyla, 40-50 cm aralıklarla 15-20 cm çapında ve 7-8 cm derinliğinde çukurlar açılması.
5. Observation.
6. Watch.
7. Watching.
8. Observing.
9. Monitor.
10. Waffle.

gözleme dayalı çalışmalar

1. Olaylar üzerinde, epidemiyolojik ender olaylar gibi araştırıcının denetimi olmayarak veya anket gibi az denetimi olarak yapmış olduğu araştırmalar.
2. Observational studies.

Türetilmiş Kelimeler (bis)