göze çarpmak ne demek?

  1. Dikkati üzerine çekmek.

    Evin nizamında Türk kadınlarının vakur zarafeti göze çarpar.

    O. S. Orhon
  2. (en)Draw the attention, attract the attention, greet the eye, leap to the eye, leap out, stand out, glitter, stand out in relief.

göze çarpma

  1. (en)Conspicuity, conspicuousness, evidence, salience, saliency.

göze çarpmadan

  1. (en)Unnoticed, unnoted.

çarpmak

  1. Hızla değmek, vurmak
  2. Etkisiyle birdenbire hasta etmek.
  3. Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak
  4. El çabukluğu ile çalmak, dolandırarak elde etmek
  5. Kurnazlıkla, zorla ele geçirmek
  6. Kalp, hızlı hızlı vurmak.
  7. Biri çarpılan, öbürü çarpan denilen iki sayı verildiğinde çarpanı çarpılandaki birim kadar çoğaltarak çarpım adı verilen bir üçüncü sayıyı elde etmek, darp etmek.
  8. Çekiciliğiyle etkilemek, şaşırtmak
  9. Karşı oyuncuya, iki ayağı yerden kesmeden, gövdenin bütün ağırlığı ile yüklenmek.
  10. (en)Plunk.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

göze çarpmagöze çarpmadangöze çarpmadan ayrılmakgöze çarpmamakgöze çarpmamaya çalışmakgöze çarpangözegöze açıklığıgöze ağzıgöze aitgöze alarakgöze almakgöze anüsügöze arası boşlukgöze arası köprülergöze arası maddesigözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakçarpmakçarpmaçarpma düşme testiçarpma dalgasıçarpma efektiçarpma etkili türbinçarpçarpaçarpacakçarpak kıyıçarpalaçarçar erkan ı cuvanıçar naçarçar u yekçar yanlısı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın