göz zarı yangısı ne demek?
- Conjunctivitis.
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
göz abdüksiyonu
- Abtorsion
zar
- İnce perde veya örtü.
- İnce ve yumuşak yaprak biçimindeki organlar ve organ bölümleri, çeper.
- Tavla ve başka oyunlarda kullanılan kemik, fil dişi, plastik vb. maddelerden küp olarak yapılan ve altı yüzünde, birden altıya kadar benekler bulunan oyun aracı.
- Birbirine sımsıkı yapışık hücre veya moleküllerden oluşan ve bitkilerin çeşitli bölümlerini bir kın gibi saran ince tabaka, cidar, çeper.
- Kadınların örtündükleri çarşaf, car (II).
- Titreşerek ses üreten ince metal yaprak.
- Anatomide makroskopik ya da mikroskopik boyutlu, az ya da çok farklılaşmış ya da karmaşık yapıda, geniş ve yassı katman biçimli oluşumların genel adıdır.
- Sestoplarda, sesyayarda üzerine gelen ses dalgaları ya da elektrik akımına uygun titreşimler yapan parça.
- Hücrezarı.
- Bir dokuyu saran ince tabaka.
yangı
- Bkz. inflamasyon
- İltihap.
- Hastalık yapan etkenlere, antijenlere, fiziksel yaralanmalara karşı vücudun savunulması için ağrı, yara yerine kanın yönelmesi sebebiyle kızarıklık, serum moleküllerinin damar dışına akması sebebiyle şişme şeklinde gösterdiği değişiklik. Enflamasyon.
- Zararlı etkenlerin canlı dokuda uyardığı, ateş, ağrı, sıcaklık, şişkinlik ve işlev bozukluğuyla belirgin, damar, sıvı ve hücre reaksiyonlarının tümü, iltihap.
- İltihaplanma.
- Inflammation.
- Inflammation