göz önünde ne demek?

1. Apaçık, belirgin, aşikâr olarak.

göz önünde bulundurmak

1. Consider, take into account, take into consideration, make allowances for.

göz önünde olmak

1. Sürekli denetimi altında bulunmak.
2. Gündemde yer almak
3. Kolayca ulaşılabilecek bir yerde bulunmak.
4. Unutmamak, olduğu gibi hatırlamak.
5. Stare smb. in the face.

önünde

1. Oyun alanının seyirciye en yakın düzeyi.
2. In front of.
3. Before.
4. A) in front of b) before.
5. In sb's presence.
6. In the presence of sb.
7. Below.
8. Devant

Türetilmiş Kelimeler (bis)