fulminan ne demek?
- Hızlı gidişli
- Tez kötüleşen
- Fulminant.
hızlı
- Çabuk, seri, süratli
- Güç kullanarak, şiddetle.
- Yüksek sesle.
- Çabucak.
- Uçarı, çapkın, hovarda.
- Çabuk, sür'atli.
- Quick.
- Fast.
- Rapid.
- Speedy.
fulminant
- Ateş püsküren, birden gelişen
- Aniden ortaya çıkan hastalık
- Fulminate
- Gürleyen, şiddetli
fulminat
- Kapsülün bileşiminde bulunan ve barutun ateşlemesine yarayan madde.
- Cno- anyonunun ve tuzlarının genel adı. Fulminat tuzları patlayıcıdır.
- Fulminate.
- Fulminate