frightened ne demek?

  1. Ürkmüş, korkmuş, dehşet içinde.
  2. Korkmuş, ürkmüş, dehşete düşmüş

frightener

  1. Korkutan kimse, korkutucu kişŸi; bir kimseyi korkutan şŸey

frighten

  1. İnsanlıktan çıkarmak
  2. Sindirmek, yıldırmak
  3. Telaşa düşürmek
  4. Korkutmak, dehşete düşürmek
  5. Ödünü patlatmak
  6. Korkutup kaçırmak
  7. Ürkütmek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

frightenerfrightenfrighten awayfrighten smb. to deathfrighteningfright
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın