fresh breeze ne demek?

  1. Siddetli rüzgar

fresh bread

  1. Taze ekmek

fresh bean

  1. Taze fasulye

breeze

  1. Hafif rüzgâr, esinti, meltem
  2. Kok ve mangal kömürü artığı kul ve kömür parçaları.
  3. Coşarak gitmek, dalıvermek
  4. Münakaşa, huzur bozucu bir şey
  5. Kolayca bitirmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fresh breadfresh beanfresh butterfresh airfresh air friendfresh air make upfresh and cripsfreshfresh eggfresh feedfrescofresco paintingfrescoedfrescoerfrescoistbreezebreeze blockbreeze nefhabreeze throughbreezewaybreechbreech boltbreech deliverybreech extractbreech loadingbrebreachbreach of closebreach of confidencebreach of contract
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın