force smb.s hand ne demek?
- Zorla yaptırmak
zorla
- Zor kullanarak, cebren, zecren, metazori
- İstemeyerek, isteksiz olarak, zoraki
- At the point of the bayonet.
- Constrainedly.
- By force.
- Forcibly.
- Hard.
- Hardly.
- Only just.
- Perforce.
force
- Sıkıştırmak, baskı yapmak
- Çabuklaştırmak
- Yükseltmek (fiyat)
- Serada yetiştirmek
- Güç, kuvvet, kudret
- Zorlamak, mecbur etmek
- Şiddet, baskı
- Zor
- Hüküm, tesir
- Zorlamak, icbar etmek, mecbur etmek
force a smile
- Zorla gülümsemek.
hand
- Atın yüksekliğini ölçmede kullanılan ve 10 cm'ye eşdeğer olan ölçü birimi.
- Irgat, rençper
- El
- Elle vermek, uzatmak.
- Yakalamak.
- El vermek
- El gibi uzuv (maymun ayağı, şahin pençesi, Istakoz kıskacı)
- Yelkeni istinga edip sarmak
- Kudret, yetki, salahiyet
- Parmak, işe karışma