fondöten sürmek ne demek?
- Paint.
fondöten
- Cildi pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için kadınların yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem, düzgün.
- Foundation.
- Foundation cream.
fond
- Aşırı, abartılı
- Pervasız
- Deli, meraklı
- Düşkün, seven
sürmek
- Yönetip yürütmek, sevk etmek.
- Önüne katıp götürmek.
- Uzatmak, ileri doğru itmek
- Dokundurmak, değdirmek
- Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek
- Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek
- Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak
- Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak.
- Tutuklunun bu durumunun daha sürüp sürmeyeceği belli süreler içinde Sorgu Yargıçlığınca incelenerek, toplanan kanıtlara göre sanığın salıverilmesine yer olmadığının ve böylece tutukluğun uzamasının belirtilmesi ve uzaması.
- Sürüm işlemi.