fn salt ne demek?

  1. Sal

sal

  1. Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı
  2. Tabut.
  3. Bir tür ilkel ırmak ya da deniz taşıtı.
  4. Boy
  5. Yel, rüzgar.
  6. Büyük sarp kaya.
  7. Kıyı, kenar.
  8. Başı küçük olan kimse. (Osmanlıca'da yazılışı: sa'l)
  9. Sene, yıl.
  10. Baş tepesinin sa--cşi--z oluşu, kellik.

fn potato

  1. Papa

fn

  1. (footnote) bir bölümün veya bir sayfanın sonundaki referans veya yorum

salt

  1. İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak.
  2. İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı.
  3. Yalnızca
  4. İçine, kendisine yabancı başka hiç bir şey karışmamış olan ; arı.
  5. Uygulamayla ilişkisi olmayan bilimler. (Ör.salt matematik.)
  6. Başka bir yetiye bağlı olmayan. (Ör. Descartes'tasalt anlık duyulara gereksinme göstermeyen, böylece desalt olan bilgiyi sağlar.)salt us (Kant'ta): Deneyden bağımsız, içinde duyudan hiç bir şey bulunmayan us.
  7. Deriyle ilişkili lenfoid doku.
  8. Bileyi taşı.
  9. (en)Skin-associatedlymphoid tissue, SALT.
  10. (en)Absolute.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fn potatofnfnumberff aktinf blokuf bölünmesif cetvelisaltsalt absorbing cellssalt adressalt algı alanısalt alkolsalt and peppersalt and pepper shakerssalt artı değersalt artık değersalt awaysalsal ammoniacsal balıkçılığısal ile taşımaksal kullanmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın