flown ne demek?
- Uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak
flown set
- Asılı dekor
flow
- Akmak, akıntı gibi gitmek, cereyan etmek, seyelan etmek
- Dalgalanmak, sallanmak
- Kabarmak, met halinde olmak
- Dolmak,dopdolu olmak
- Bol bol içilmek (şarap)
- Su basmak
- Akıtmak
- Akış, akıntı, cereyan, seyelân
- Akı
- Belirli zamanda akan su miktarı