firkat ne demek?

  1. Ayrılış, ayrılık.

    Bir firkat geldi de durdum ağladım / Öpüp kokladığım güller perişan.

    Karacaoğlan
  2. Ayrılık, dostlardan ve sevgiliden ayrılma.
  3. Dostlardan ve sevdiği şeylerden ayrılış.
  4. Firak, müfarakat.
  5. (en)Separation, absence.

firkate

  1. Osmanlı donanmasında, ince donanmanın ağır gemilerinden, kürekle yol alan, çektiri türünden, hızlı bir savaş gemisi.

firkateyn

  1. Üç direkli ve yalnız yelkenle yol alan bir savaş gemisi.
  2. Buharın icadından evvel kullanılan harp gemilerindendir. Bu gemiler, güvertelerinin altında bir batarya topu havi olup hızlı giderlerdi. Bu gemilerin üç direkleri vardı ve içlerinde mürettebatının binbeşyüzü bulanları da vardı.
  3. (en)Fregate.
  4. (fr)Frégate

Türetilmiş Kelimeler (bis)

firkatefirkateynfirkfirketefirketelemefirfir conefir needlefir treefirad
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın