feraset ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Anlayışlılık, çabuk seziş.
  2. Anlayış, sezgi.

    Diplomatça bir ferasetle söylemek istediğini anlayıveriyordum.

    A. Gündüz
  3. Bir kadın adı.
  4. Zekâ.
  5. Bk. kavrarlık
  6. Bkz: Firaset.
  7. (en)Perception.
  8. (en)Understanding.
  9. (en)Acumen.
  10. (en)Discernment.

kavrarlık

  1. Bir olay ya da durumu geniş kapsamlı ve derinliğine kavrama yeteneği.
  2. (en)Comprehension.

ferasetli

  1. Anlayışlı.
  2. (en)Sagacious.

ferasetsiz

  1. Anlayışsız.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ferasetliferasetsizferasetsizlikferaferaceferaceliferacelikferacesizferfer de lanceFer de Lancevirüsü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın