fasten ne demek?

  1. Açılmayacak surette kapamak
  2. Dikmek, ayırmamak (gözünü)
  3. Üzerine atmak
  4. Raptiyelemek, kopçalamak
  5. Sürmelemek, tutturmak
  6. Tutturmak, iliştirmek
  7. Kilitlemek, gözünü dikmek
  8. İliklemek, sabitlemek
  9. Gözünü ayırmamak
  10. Yüklemek, birleşmek
  11. Bağlanmak

fasten down

  1. Sağlamlaştırmak, tespit etmek, karar verdirmek

fasten on

  1. Yüklemek, üzerine atmak, tutunmak, yapışmak, hedef almak, amaçlamak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fasten downfasten onfasten ontofasten seat beltsfasten the blame on s.o.fasten tofasten upfasten with a rivetfasten with latchfasten with pinsfastfast actingfast and thicklyfast asleepfast atom bombardment
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın