farz ne demek?

  1. Müslümanlıkta, özür olmadıkça yapılması zorunlu, yapılmaması günah sayılan ibadet.
  2. Yapmak zorunda kalınan şey, boyun borcu.
  3. Bk. sayıltı
  4. Bir kimseyi bir vazifeye tayin etmek veya maaş bağlamak. Bir kimsenin kendi nefsine aid iken başkasına hibe ettiği muayyen bir şey. (Bunun zıddı "karz"dır.)
  5. (en)Assumption.
  6. (en)Obligatory act.
  7. (en)Supposition.
  8. (en)Religious duty.
  9. (en)Binding duty.
  10. (en)Obligation.
  11. (en)Religious duty required of all Moslems.
  12. (en)Presumption.

sayıltı

  1. Bir kanıtlama yada geçerleme sürecinde usavurma zincirini tamamlamak üzere kimi halkaları doğru ya da geçerli sayma.
  2. (en)Assumption.

farz edilmiş

  1. (en)Understood

farz etmek

  1. Öyle kabul etmek, varsaymak
  2. Varsaymak.
  3. (en)To assume or imagine sth for the sake of argument.
  4. (en)Assume.
  5. (en)Consider.
  6. (en)Grant.
  7. (en)Guess.
  8. (en)Presume.
  9. (en)Reckon.
  10. (en)Take.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

farz edilmişfarz etmekfarz olmakfarz olunmakfarzafarzedelim kifarzederekfarzedilebilirfarzedilenfarzedilmişfarfar afieldfar and awayfar and nearfar and wide
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın