faraziyeli istidlalı usul ne demek?

  1. Bk. varsayımlı tümdengelimli yöntem

varsayımlı tümdengelimli yöntem

  1. Bazı önermelerin varsayımlar olarak ortaya atılması, bunların eldeki geçerli bilgilere dayanılarak doğrulanmaya çalışılması ve varılan sonucun olgularla karşılaştırılması yolu.
  2. (en)Hypothetico-deductive method.
  3. (fr)Méthode hypothético-déductive

faraziye

  1. Varsayım
  2. Bk. varsayım
  3. (Fr: Hipotez) Var sayma, kabul. Bir hadiseyi, bir olayı açıklamak, bir düşünceyi isbat etmek için isbatı yapılmamış başka düşünceleri dayanak olarak alma. Müsbet ilimlerde araştırmanın bir merhalesini meydana getirir. İncelenen hadiseyi açıklaması muhtemel olan faraziyeler düşünülür. Faraziyenin doğruluğu hakkında bundan çıkarılacak mantıki düşünceler belirlenir, bu sonuçların hakikatta var olup olmadığı görme ve deneme yoluyla kontrol edilir. Buna da tahkik (doğrulama) denir. Netice doğrulanırsa faraziyenin doğruluğu isbatlanmış olur ve faraziye kanunlaşır.Bazı cahiller, ilimde tahkik edilmemiş faraziyeleri doğru hüküm zanneder. Faraziyenin doğruluğu hakkında ileri sürülen fikirleri de isbat zanneder. Oysa bu isbat değil, iddiadır. Doğruluğun müşahede ve deneme ile isbatlanması gerekir. Müsbet ilimlerde durum budur.
  4. (en)Hypothese.
  5. (en)Supposition.
  6. (en)Assumption.
  7. (en)Conjecture.
  8. (en)Hypothesis.

faraziyat

  1. Varsayımlar.

istidlal

  1. Bir konuda kanıtlara dayanarak sonuç çıkarma.
  2. Çıkarım.
  3. Bk. çıkarım
  4. (Dalal. den) İman ve İslamiyet yolundan çıkarmağa, dalalete düşürmeğe çalışmak.
  5. Bk. dolaylı çıkarım
  6. (en)Implication.
  7. (en)Inference.

usul

  1. Kökler, asıllar.
  2. Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri.
  3. Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz
  4. Bilimde belli bir sonuca erişmek için, belli ilke ve kurallara göre izlenen yol, metot.
  5. Yol, yöntem
  6. Bir yasama veya idare işleminin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar.
  7. Klasik Türk müziğinde tempo
  8. Alçak sesle
  9. Yavaş.
  10. 1) asıllar, kökler (karş. fürû'). 2) süreç (Prozess, Verfahren, procédure).

Türetilmiş Kelimeler (bis)

faraziyefaraziyatfarazifarazi değişimfarazafarazıistidlalistidlal etmekistidlal kaidesiistidlalatistidlalen
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın