falso yapmak ne demek?

1. Yanlış çalmak, söylemek.
2. A) to play a false note b) to make a blunder.

yanlış

1. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata.
2. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı
3. Bir biçimde, yanlış olarak, hatalı olarak
4. Biçimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan.
5. Yanlış bir biçimde, yanlış olarak, hatalı olarak
6. Doğru olmayan, biçimsel düşünme yasalarına uymayan.
7. Düşünülen şeyle uyuşmayan. Karşıtı bk. doğru.
8. Sözeden dildeki 'yanlıştır' birli yükleminin içlemi olanyanlış olma özelliği. || Doğruluk çizelgelerinde geçen 'Y' yada '0' simgesi bu özelliğin sözeden dildeki adıdır. || Krş.. doğruluk değeri, doğru.
9. Amiss.
10. Errant.

falso

1. Bir parça çalınır veya söylenirken yapılan nota yanlışlığı
2. Yanlış davranış
3. False note.
4. Blunder.
5. Error.
6. Clanger.
7. Fluff.

falsolu

1. Cinsel.
2. Yanlış, hatalı, kusurlu
3. Uygun ve yerinde olmayan.
4. Döne döne ve ekseninden kayarak, kavisli.
5. Having a false note.
6. Faulty.
7. False.

yapmak

1. Yol almak
2. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
3. Salgılamak, çıkarmak
4. Dışkı çıkarmak
5. Gerçekleştirmek
6. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
7. Evlendirmek
8. Bir durum yaratmak
9. Edinmek, sahip olmak
10. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)