fakir ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı

    En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir.

    F. R. Atay
  2. Olması gerekenden az

    Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem.

    M. Yesarî
  3. Zavallı, kimsesiz

    Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler.

    H. Taner
  4. Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san

    Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım.

    Şemseddin Sami
  5. Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş.
  6. yoksul
  7. Düşük gelirli
  8. Biçare, muhtaç, yoksul. İslam dini, ev kirası, yiyecek, içecek, giyecek, ilaç, yakacak gibi zorunlu ihtiyaçları karşılandıktan sonra yılda 96 gram altın alabilecek kadar geliri olmayanları fakir sayar. Fakirlerden vergi alınmaz, İslam devleti zorunlu ihtiyaçlarını karşılamada, tedavi, tahsil (öğrenim), yolculuk gibi durumlarda fakirlere yardım eder. Çağımızda insanların çoğunun yoksun olduğu sosyal güvenliğe kavuşturur. Bu sebeple de fakir-zengin arasında düşmanlık, zıddiyet, gerginlik, çatışma olmaz. Toplumda denge, huzur, mutluluk, sükun ve sosyal adalet sağlanır. (İnsanlardan istiğna ederek kendini ibadet ve taata, Kur'an ve iman ve İslamiyet hizmetine vakfeden zatlara da manen zengin manasına fakir denildiği de görülmüştür.)
  9. Zavallı, garip.
  10. Derviş.
  11. (en)Poor.
  12. (en)Needy.
  13. (en)Pauper.
  14. (en)Destitute.
  15. (en)Distressed.
  16. (en)Impecunious.
  17. (en)Indigent.
  18. (en)Necessitous.
  19. (en)Penniless.
  20. (en)Penurious.
  21. (en)Ropy.
  22. (en)Small.
  23. (en)Poor person.
  24. (en)Humble.
  25. (en)Dervish.
  26. (en)See Faker.
  27. (en)Needy / unfortunate or miserable person.
  28. (en)Barehanded.
  29. (en)Have- not.
  30. (en)An Oriental religious ascetic or begging monk.
  31. (en)Muslim or Hindu mendicant monk who is regarded as a holy man.
  32. (en)Fakir.
  33. Fakir, hint fakiri, derviş, dolandırıcı, sahtekar, numaracı
  34. Derviş, fakir, Hint fakiri.

fakir ama temiz giyimli kibar

  1. (en)Shabby genteel.

fakir babası

  1. (en)Guardian of the poor.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fakir ama temiz giyimli kibarfakir babasıfakir beyazlarfakir cevherfakir düşmekfakir fukarafakir hastalara bakan rahibefakir hastanesifakir kimsefakir kiracıların sömürülmesifakidfakihfakihefakihetül cennetfakihetüş şita
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın