fagositoz ne demek?

  1. Hücre yutarlığı.
  2. Yabancı bir partikülün nötrofil tarafından etkisi hale getirilmesindeki en öönemli aşamadır. Sırasıyla partikülün nötrofile tutunması, hücre içine alınması, fagositik vakuol (fagozom) oluşması ve degranülasyon kademelerinden oluşur.
  3. Bk. hücre yutarlığı
  4. Vücuda giren her türlü yabancı taneciklerin ve mikroorganizmaların fagositik hücreler tarafından yakalanma, bir vezikül içinde hücreye alınma ve sindirilerek yok edilme işlevi. Nötrofil ve makrofajlar kuvvetli fagositoz yeteneğine sahiptirler.
  5. Büyük parçacıkların yalancı ayaklar yardımıyla hücre içerisine alınması.
  6. Bir hücrelilerin amöboit hareketle avını yutması.
  7. Omurgalı bağışıklık sisteminin özel hücreleri tarafından mikroorganizmaların hücre içine alınarak sindirilmesi.
  8. (en)Phagocytosis.

hücre

  1. İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze.
  2. Küçük oda
  3. Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
  4. Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
  5. Göze
  6. Bir canlının tüm özelliklerini taşıyan en küçük yapı taşı.
  7. Genellikle gözle görülemeyecek kadar küçük, yarı geçirgen bir zar ile çevrili sitoplâzma kitlesinden oluşan, sitoplâzma içinde çeşitli hayalî olayları yürüten çekirdek, endoplâzmik retikulum, mitokondri, sentriol, lizozom, ribozom, gibi organeller ile mikrofilâmentler, mikrotüpçükler vb. yapılar bulunan, genetik materyali ya bir zar ile çevrili (ökaryot) ya da sitoplâzma içinde zarsız olarak yer alan (prokaryot) bir organizmanın yapı ve görev bakımından en küçük birliği.
  8. Bk. odacık
  9. Birkaç anlamı olan bir terim.1. Elektrokimyada bir tuz köprüsü ile elektriksel teması sağlanmış çözeltilere daldırılmış bir çift elektrottan ibaret bir sistem; elektrotlar dış devrede metalik iletken ile bağlıdır. 2. Spektroskopide, bir optik aletin ışık yolu üzerinde, içine numune konulan kap.
  10. Organizmanın canlılığını kendi başına sürdürebilen, bölünüp çoğalabilen ve dışarıdan aldığı maddeleri özümleyebilen en küçük birimi. Çekirdek ve sitoplazmadan oluşan hücre içerisinde canlılığını sürdürebilen organeller bulunurlarsa da bunların yaşaması hücrelerin canlılığını devam ettirmesine bağlıdır.

hücre yutarlığı

  1. Vücuda giren mikropların yutar hücreler tarafından yutulup yok edilmesi, göze yutarlığı, fagositoz.
  2. (Yun. phagein: yemek; kytos: hücre) Büyük katı parçacıkların yalancı ayaklar çıkarılarak hücrenin içine alınması. Bir hücrelilerin amöboid hareketle avını yutması. Omurgalı bağışıklık sisteminin özel hücreleri tarafından mikroorganizmaların hücre içine alınarak sindirilmesi. Fagositoz.
  3. (en)Phagocytosis.
  4. (al)Phagozytose
  5. (fr)Phagocytose

fagositoblast

  1. Fagosit hücresi.
  2. (en)Phagocytoblast

fagositolitik

  1. Fagositoz ile ilgili olan.
  2. (en)Phagocytolytic.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fagositoblastfagositolitikfagositolizfagositfagositablfagositerfagositikfagositik aktivite
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın