fısıldamak ne demek?

  1. Başkalarının duyamayacağı kadar alçak sesle konuşmak, fıslamak

    Savcı, kumandanın kulağına birkaç kelime fısıldadı.

    A. Gündüz
  2. (en)Breathe.
  3. (en)Whisper.
  4. (en)To whisper.
  5. (en)To breathe.
  6. (en)To whisper sth to sb.
  7. (en)Murmur.
  8. (en)Pig's whisper.

fısıldama

  1. Fısıldamak işi.
  2. (en)Whispering, muttering.

fısıldamamak

  1. (en)(neg. form of fısıldamak) whisper, mutter, breathe, buzz.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fısıldamafısıldamamakfısıldanmafısıldanmakfısıldanmış
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın