fırsattan istifade etmek ne demek?

  1. Ele geçirilen olanaktan en iyi biçimde yararlanmak.
  2. Ele geçirilen imkân veya durumdan en iyi biçimde yararlanmak.
  3. (en)Snatch.

fırsat

  1. Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
  2. (Bak: Fursat)
  3. (en)Opportunity.
  4. (en)Chance.
  5. (en)Occasion.
  6. (en)Opening.
  7. (en)Break.
  8. (en)Facility.
  9. (en)Show.
  10. (en)Turn.

fırsat beklemek

  1. En uygun şartı, durumu veya zamanı kollamak.
  2. (en)Wait one's oppurtunity.

istifade

  1. Yararlanma
  2. Faydalanmak. Faydalanmağa çalışmak.
  3. (en)Profit.
  4. (en)Benefit.
  5. (en)Advantage.
  6. (en)Profiting.
  7. (en)Benefiting.
  8. (en)Gain.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fırsatfırsat beklemekfırsat bilmekfırsat bu fırsatfırsat buldukçaistifadeistifade etmekistifade ilkesiistifade mecburiyetiistifadeliistifaistifa eden kimseistifa etmekistifa mektubuistifistif çıtasıistif edilmiş odunistif etmeistif etmekistiabistiadeistianatistianeistiane etmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın