fırsat bu fırsat ne demek?

  1. Yararlanılacak en uygun zaman.

    Fırsat bu fırsat deyip gelip görüyorlar, yiyip içiyorlar.

    Burhan Felek

fırsat

  1. Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
  2. (Bak: Fursat)
  3. (en)Opportunity.
  4. (en)Chance.
  5. (en)Occasion.
  6. (en)Opening.
  7. (en)Break.
  8. (en)Facility.
  9. (en)Show.
  10. (en)Turn.

fırsat beklemek

  1. En uygun şartı, durumu veya zamanı kollamak.
  2. (en)Wait one's oppurtunity.

bu

  1. Koku
  2. Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz.
  3. En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz.
  4. Bk. bromourasil
  5. (en)Present.
  6. (en)This.
  7. (en)Quod.
  8. (en)Such.
  9. (en)That alters matters.
  10. (en)Abbreviation for bushels.

fırsat

  1. Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
  2. (Bak: Fursat)
  3. (en)Opportunity.
  4. (en)Chance.
  5. (en)Occasion.
  6. (en)Opening.
  7. (en)Break.
  8. (en)Facility.
  9. (en)Show.
  10. (en)Turn.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fırsatfırsat beklemekfırsat bilmekfırsat buldukçafırsat bulmakfırsat düşkünüfırsat düşmekfırsat düştükçe yapılanfırsat eşitliğifırsat kaçırmakfırfır fırfır dönmekfır fırfırakbubu abdestle daha çok namaz kılınırbu adam beni rahatsız ediyorbu akşambu akşam almam gerekiyor.bu akşam televizyonda iyi filmler var mıbu akşam yemeği ben ısmarlıyorum.bu alanı eklebu altın mıbu amaçlabb 52b addressb amplifierb and b
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın