ezginlik ne demek?
- Ezgin olma durumu.
- Açlık duygusunu andıran bir tedirginlik
İçine ezginlik veren heyecanla, balkon kapısının yanındaki koltuğa oturdu.
C. Uçuk - Üzüntü, sıkıntı
Alacaklı değil, borçlu ezginliği vardı içimde.
Y. Z. Ortaç - Being flat broke, bankruptcy.
- Being oppressed, being tormented.
- Being down in the dumps, being depressed.
- Being bruised or rotten (said of fruit).
- Mild feeling of hunger.
ezgin
- Paraca durumu bozuk olan (kimse).
- Çok cefa görmüş (kimse)
- Çürük, ezik (meyve).
- Üzüntü veren
- Senin ezgin, nağmen.
- Melody, tune, warble.
ezgin
- Paraca durumu bozuk olan (kimse).
- Çok cefa görmüş (kimse)
- Çürük, ezik (meyve).
- Üzüntü veren
- Senin ezgin, nağmen.
- Melody, tune, warble.
ezgince
- Ezgin bir biçimde olan
- Ezgin bir biçimde.