evin kadını ne demek?

  1. (en)Goodwife.

evin

  1. Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü, habbe.
  2. Bir şeyin içindeki öz, lüp.
  3. Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü.
  4. Bir şeyin içindeki öz, cevher.
  5. Tohum, tane, öz cevher.
  6. Çok taneli başak.
  7. Tohum, tane.
  8. (en)Kernel.
  9. (en)Grain.

evin bağlamak

  1. Ürün tanelenmek, tane bağlamak, olgunlaşmak.

kadı

  1. Seri devlette, mahkeme reisi. ilim sahibi yetkili.
  2. Osmanlıca'da yazılışı: kadî.
  3. Tanzimat'a kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları.
  4. Osmanlılarda şerîat mahkemelerinin başında bulunan, aynı zamanda görev yeri ve çevresindeki düzenle ilgili yönetim ve denetim yetkileri bulunan yargıç.
  5. Hüküm, karar, hakimlik.
  6. Hakim. Peygamber (A.S.M.) namına suçluyu ve suçsuzu ayırıp şeriatla hükmeden hakim.
  7. (en)Cadi, kadi, Muslim judge.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

evinevin bağlamakevin direğievin en küçüğüevin erkeğievin geçimini sağlamakevin geçimini sağlayan kimseevin hem kadını hem erkeği olmakevin yoluevinceevi barkı olmayanevi bırakmaevi boşalttırmakevi ev eden avratevi gezdirmekkadınımsıkadınımsı erkekkadının fendi, erkeği yendikadının küçük özel odasıkadının ölen kocasıyla beraber yakılmasıkadının şamdanı altın olsa mumunu dikecek erkektirkadının yalnızken kocasını azarlamasıkadının yüzünün karasıkadının yüzünün karası erkeğin elinin kınasıkadınkadın aile reisikadın aklıkadın askerkadın astronotkadıkadı anlatışa göre fetva verirkadı ekmeğini karınca yemekkadı iyazkadı naibi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın