estek köstek ne demek?

  1. Falan filan

    Haberler iyi değil, rivayetler gönlümü bulandırıyor, sürgünmüş, göz hapsiymiş, estek köstek.

    A. İlhan
  2. (en)Zarf.

falan

  1. Söylenmesi istenmeyen veya gerekli görülmeyen bir özel adın yerini tutan kelime, filan.
  2. Cümlede belirtilen nesne veya nesnelerden sonra gelerek "ve benzerleri" anlamında kullanılan bir söz
  3. Tarih, yer, kişi vb.nin önüne gelerek tekrarlanmak istenmeyen sözlerin yerine kullanılan kelime.
  4. (en)So and so.
  5. (en)And so on.
  6. (en)Such and such.
  7. (en)So-and-so.
  8. (en)Or so.
  9. (en)And such like.
  10. (en)Certain (person.

estek köstek etmek

  1. Oyalamak, yersiz bahaneler bulmak, işten kaçınmak.

esteem

  1. Kıymet vermek
  2. Addetmek, kanısında olmak
  3. İnanmak
  4. Hürmet etmek
  5. İtibar etmek, saymak
  6. Takdir etmek
  7. Sanmak, zannetmek
  8. İtibar, hürmet, kıymet
  9. Kanı, zan.
  10. Değer vermek, saygı duymak

köstek

  1. Cep saati, kılıç, anahtar vb.nin ucuna takılan zincir.
  2. Saat, kılıç, anahtar vb.nin ucuna takılan zincir
  3. Koşulan atların tepmesini önlemek için kuskun kayışına eklenen kayış.
  4. Balık iğnesini oltaya bağlayan, bir iki karış uzunluğunda kıl veya misina parçası.
  5. Engel.
  6. Atlarda hareketsizliği sağlamak amacıyla bukağılık bölgesine uygulanan halka biçimindeki aygıt.
  7. Bedene iğnenin bağlanmasını sağlayan, kalınlığı beden kalınlığından daha az olan, bir ucu bedene, diğer ucu olta iğnesine bağlı olta ipi parçası.
  8. (en)Hobble, fetter.
  9. (en)Ripping hook.
  10. (en)Hobble.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

estek köstek etmekesteemesteem estimationesteem give credit foresteem highlyesteem meritestestaestablishestablish ones alibiestablish toköstekköstek çubuğuköstek olmakköstek vurmakkösteklemekösteklemekkösteklememekkösteklenişkösteklenmekösteklenmekköstebekköstebek derisiköstebek illetiköstebek yuvasıköstebekgiller
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın