eski sanat eseri ne demek?

  1. (en)Antique.

eski

  1. Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı
  2. Önceki, sabık
  3. Geçerli olmayan
  4. Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan.
  5. Geçmiş çağlardaki
  6. Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan.
  7. Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey
  8. Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz.
  9. Eskiye ait,eski devirden kalma arkaik, kalıntı.
  10. İngiltere'Den köken alan, orijini hakkında değişik teoriler bulunan, başarılı bir koyun çobanı ve soğuk havalara iyi uyum sağladığı için ren geyiği gütmek için kullanılmış, vücudu büyük ve kare şeklinde, tüy yapısı kabarık, gövdesi kaslı ve dengeli, bir ırk özelliği olarak sırt düzeyi omuzdan geriye doğru yükselen eğime sahip, ya doğuştan kuyruksuz veya kuyruğu tamamen kesilen, kürkü uzun ve çift katmanlı, rengi mavi, gri veya gri-mavi, bazen baskın renk üzerinde desenler görülebilen, ırk özelliği olarak yürüyüş şekli ayı yürüyüşünü andıran yuvarlanır tarzda, havlaması yüksek sesli ve çınlayan, nazik, sevecen, zeki, sadık ve koruyucu, çok güçlü gütme içgüdüsüne sahip olduğundan ailesini, özellikle küçük çocukları gütmeye çalışabilen, bekçi köpeği ve özellikle koyun gütme amaçlı çoban köpeği olarak yetiştirilen köpek ırkı, bobtail köpeği.

eski ağıza yeni taam

  1. Turfanda bir şey yenirken söylenen bir söz.

sanat

  1. Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
  2. Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım
  3. Bir şey yapmadan gösterilen ustalık.
  4. Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü.
  5. Zanaat.
  6. sanat, ustalık, hüner, marifet
  7. Bir duygunun, tasarının, ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık.
  8. Ustalık, hüner, beceri.
  9. Yetenek.
  10. Ustalık, hüner, marifet. (Osmanlıca'da yazılışı: san'at)

eser

  1. Yok olmuş bir nesneden kalma parça.
  2. Bir kişinin ortaya koyduğu mahsul, telif.
  3. Hadis, hadis ilmi.
  4. İmal, icat.
  5. Etki, tesir.
  6. Emek sonucu ortaya konan ürün.
  7. Yayın, kitap, yapıt.
  8. İz, işaret, im.
  9. Soyut kavramlarda belirti.
  10. Bk. etki

Türetilmiş Kelimeler (bis)

eskieski ağıza yeni taameski ağza yeni taameski ahiteski ahitin arami dilindeki tefsirlerieski ahitte dördüncü kitapeski ahitte geçen ikinci derecedeki peygambereski akademieski antik komedyaeski askereskeskabeskaboeskafeskalsanatsanat adamısanat aşkısanat bilimisanat bilmecesisanat bölümüsanat coğrafyasısanat çevresisanat çoğulusanat çömlekçiliğisanasana düşmezsana taşla vurana sen aşlasana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğütsana yakışıyor
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın