esas vaziyet ne demek?

  1. Esas duruş.

esas

  1. Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel.
  2. Bir iş veya sözde doğru biçim.
  3. Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi.
  4. Bk. temel
  5. Bk. temellendirim
  6. Temel. Kök. Rükün. şart. Hakikat ve mahiyetler.
  7. (en)Main.
  8. (en)Principal.
  9. (en)Fundamental.
  10. (en)Basic.

esas vaziyete geçmek

  1. Hazır ol durumunu almak: “Kaldırımın önünde esas vaziyete geçip kasketini çıkardı.” -O. Kemal.

esas alınan nokta

  1. (en)Datum point.

vaziyet

  1. Durum, tavır, hâl
  2. Konum.
  3. El koyma.
  4. Bk. konum
  5. Doğum sırasında yavrunun belirli bir noktasıyla apertura pelvis kranyalisin belirli noktaları arasındaki ilişki, pozisyon.
  6. (en)Condition.
  7. (en)Position.
  8. (en)State.
  9. (en)Things.
  10. (en)Circumstance.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

esas vaziyete geçmekesas alınan noktaesas alınan yükseklikesas antenesas belirtiesas beratesasesas cümleesas davaesas deriesas donlaresaesa environmentally sensitive areaesabesabeesabıvaziyetvaziyet alışvaziyet almakvaziyet baladıvaziyet etmekvaziyet kontrolüvaziyet planıvaziyet takınmakvaziyet tespit edici tetkikvaziyeti kurtaran bahanevazifevazife aşkıvazife etmekvazife görmekvazife kurbanı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın