elektronik film saptayıcı ne demek?

  1. Optik ya da mıknatıslı, çeşitli kaynaklardan gelen görüntünün verdiği bilgiyle değişime uğrayan elektron demetinin, havası boşaltılmış bir bölümde, elektronik filmi bombardıman etmesiyle görüntüleri film üzerine aktaran aygıt (örneğin Electronic Video Recording işlemi bu ilkeye dayanır).
  2. (en)Electronbeam recorder, EBR.
  3. (al)Bildaufzeichnungsgerät mit Elektronenbündel, Elektro- nenstrahlaufzeichnungsgerät
  4. (fr)Enregistreur à faisceau électronique

elektronik film saptama

  1. Televizyon imine uygun değişimlere uğrayan bir elektron demetinin yardımıyla film üzerine görüntü saptama.
  2. (en)Electron-beam recording.
  3. (al)Bildaufzeichnung mit Elektronenbündel, Elektronenstrahlaufzeichnung
  4. (fr)Enregistrement électronique (par faisceau électroni| aue)

elektronik

  1. Elektron temeline dayanan, elektronla ilgili.
  2. Serbest elektronların etkisiyle oluşan olayları inceleyen bilim dalı
  3. Bk. eksicik bilgisi
  4. Elektrik olaylarını, elektronların devinimlerinden oluşmuş sayarak inceleyen, özellikle bunların işleyime uygulanışıyla uğraşan fizik dalı. (Bu dalın içine özellikle radyo ışıtaçlarının ısıl-iyonsal yayını, ışıkelektrik etkisi, katılardaki iletkenlik, ışınırlık, vb. olaylar girer. Uygulama alanında da radyo, televizyon, telefon, radar, bilgisayarlar, vb. bulunur)
  5. Elektronlarla ilgili,elektronik özellik taşıyan.
  6. Elektrik devrelerinde yarı iletkenlerin ve vakum tüplerinin kullanımı esasına dayanan bilim dalı.
  7. (en)Electronics,.
  8. (en)Electronics.
  9. (en)Electronic.
  10. (al)Elektronik,

film

  1. Sinema makinesiyle gösterilen eser.
  2. Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit.
  3. Sinemacılıkta, bir oyunun bütününü taşıyan şerit veya şeritlerin bütünü.
  4. Makinesiyle gösterilen eser.
  5. Camlara yapıştırılarak içerinin görünmesini engelleyen bir tür ince yaprak.
  6. Bk. yaygı
  7. Sinemafilmini gerçekleştirmekte kullanılan, selüloitten, saydam, esnek, bükülebilir, eni ve biçimi ölçünlere göre belirlenmiş kuşak; sinemanın ham özdeği
  8. Bunun, henüz alıcıda kullanılmamış, duyarkatı etkilenmemiş olanı, boşfilm
  9. Aynı kuşağın alıcıda kullanılmış, üzerinde gizli görüntü oluşmuş olanı, dolufilm
  10. (Genel anlamda) Göstericide kullanılmak üzere her şeyi hazır, tamamlanmamış sinema yapıtı. (Filmin siyah-beyaz, renkli, dar, geniş, sesli, sessiz, negatif, pozitif, vb. birçok çeşidi vardır; bunlar kendi maddelerinde ayrı ayrı gösterilmiştir).

saptayıcı

  1. Saptayan, sabit kılan, sürekli kılan.
  2. Tebeşir, boya, sulu boya, kurşun kalem çizim ve resimlerin bozulmalarını önlemek için bütün kâğıt yüzeyine püskürtücü ile sıkılan sakız ve alkol karışımı resim verniği.
  3. (Resim) Tebeşirboya, suluboya ve kurşunkalemi çizim ve resimlerin bozulmalarını önlemek için bütün kâğıt yüzeyine püskürtücü ile sıkılan sakız-alkol karışımı resim verniği. a. bk. tablo verniği.
  4. (en)Fixative.
  5. (en)Sth which acts as a fixative.
  6. (fr)Fixatif

Türetilmiş Kelimeler (bis)

elektronik film saptamaelektronikelektronik ajandaelektronik aletle taramaelektronik alışverişelektronik anahtarelektronik anahtarlama sistemielektronik ateşleme sistemielektronik ayarelektronik aygıtelektronik bağlantı panosuelektronic bakaçelektronelektron afinitesielektron akımıelektron akışıelektron alıcıfilmfilm actorfilm adaptationfilm addictfilm adıfilm advancefilm almafilm almakfilm amilifilm amilliğifilfil ayaklılıkfil bitifil çomağıfil derisi hastalığı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın