el kapısına düşmek ne demek?

  1. Yabancıya muhtaç olmak: “Başından nasıl bir sergüzeşt geçmişti de böyle el kapılarına düşmüştü?” -R. H. Karay.

el

  1. Batı Samileri'nin en önemli totemi
  2. Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüne verilen ad.
  3. Sahiplik, mülkiyet.
  4. Kez, defa.
  5. İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
  6. Yönetim, baskı, etki.
  7. Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
  8. Aracı, vasıta.
  9. Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
  10. Ülke, yurt, il

el

  1. (enzyme-linked immunoabsorbent assay) ELISA, (Tıp) belirli virüs ya da bakterilere antikorlar belirlemek için kullanılan kan tahlili (başlangıç HIV tarama testi olarak kullanılan)

düşmek

  1. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
  2. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
  3. Yere devrilmek, yere serilmek.
  4. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
  5. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
  6. Yağmak.
  7. Vurmak, değmek, rastlamak
  8. Vakti gelmeden ölü doğmak.
  9. Sâkıt olmak, sukut etmek.
  10. Arkasından gitmek, peşini bırakmamak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

elelel açmakel adamıel ağzına bakan, karısını tez boşarel alel alameinel alemel aletiel alıcısıee 6 banyoe 6 prosese ağe boatkapısına kilit vurmakkapısını aşındırmakkapısını çalmakkapısı açıkkapısı açık olmakkapısal
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın