el ele vermek ne demek?
- 1) el tutuşmak: Haydi, ateş dansı yapalım deniyor, el ele verip bir halay çekiyoruz. -A. Erhat. 2) mec. birlikte davranmak, bir konuda birleşmek: Yoksa el ele verip hep beraber dünyayı mı uçuralım? -N. F. Kısakürek.
- Collaborate.
el ele denge
- El ele tutuşarak yapılan denge gösterisi.
- Hand to hand balancing.
- Numéro de mains à mains
el ele oynanan dans
- Farandole.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.