eğreti ne demek?

  1. Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat

    O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu.

    A. İlhan
  2. Takma.
  3. İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış, belli belirsiz

    Ayakları karada ama, eğreti duruyorlar rıhtım taşları üzerinde.

    Z. Selimoğlu
  4. Uyumsuz, yakışmamış.
  5. Üstünkörü, ciddiye almadan

    Her işi eğreti yapar oldun, her işi ucundan tutar oldun.

    S. Ayverdi
  6. (en)Borrowed.
  7. (en)Temporary.
  8. (en)Makeshift.
  9. (en)False.
  10. (en)Imitation.
  11. (en)Not firmly in place.

eğreti almak

  1. Ödünç almak.

eğreti asalak

  1. Çok kısa bir süre, o da karın doyurmak üzere konakçıya tırmanan, bunun dışında özgür yaşayan asalak; geçici asalak.
  2. (en)Temporary parasite.
  3. (al)Temporäre Parasit
  4. (fr)Parasite temporaire

Türetilmiş Kelimeler (bis)

eğreti almakeğreti asalakeğreti ata binen tez inereğreti kuyruk tez kopareğreti olarakeğreti oturmakeğreti tedbireğreti vermeeğreti vermekeğreti yapıeğreeğrekeğreltieğrelti otlarıeğrelti otu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın