dolgunca ne demek?

  1. Biraz şişman.
  2. Fazlaca, çokça, bol

    Sonra daha dolgunca bir maaşla bir tütün şirketine kasadar oldu.

    R. N. Güntekin
  3. Tombulca.

biraz

  1. Bir parça, çok değil
  2. Kısa bir süre için
  3. Yeterince değil, yeter ölçüde değil, az miktarda.
  4. Karşı karşıya kavga etme. Savaşa atılma.
  5. (en)Some.
  6. (en)Tolerable.
  7. (en)Little.
  8. (en)Somewhat.
  9. (en)Something of.
  10. (en)Awhile.

dolgun

  1. Dolarak biçimi yuvarlaklaşmış.
  2. Şişmana yakın, balıketinde
  3. Çok, bol, fazla, yüksek (ücret, para vb.)
  4. Öfke, kızgınlık, kırgınlık vb. duygularla dolu
  5. Birbirine uyan, uyum gösteren
  6. Bk. kalın
  7. (en)Well-rounded.
  8. (en)Sonorous.
  9. (en)Chubby.
  10. (en)Plump.

dolgun maaş

  1. Dolgun ücret.
  2. (en)High salary.
  3. (en)Fat salary.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dolgundolgun maaşdolgun seslidolgun tondolgun ücretdolgudolgu biçemidolgu cilasıdolgu efektidolgu gereci
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın