dolaylı ödünç verme ne demek?

  1. Bk. dolaylı finansman

dolaylı finansman

  1. Ödünç almak isteyenlerle ödünç vermek isteyenlerin birbirlerini tanımadan bir aracı kurum aracılığıyla borç alacak ilişkisi kurması.
  2. (en)Indirect finance.

dolaylı

  1. Bkz. endirek, araçlı, vasıtalı
  2. Doğrudan doğruya olmayan, dolayısıyla olan, vasıtalı, bilvasıta.
  3. (en)Indirect.
  4. (en)Circuitous.
  5. (en)Mediate.
  6. (en)Constructive.
  7. (en)Oblique.
  8. (en)Remote.
  9. (en)Roundabout.
  10. (en)Secondhand.

dolaylı adlama

  1. (Söz sanatı terimi) Bir cins ismiyle özel bir adı veya özel bir adla bir cinsi anlatma yolu. Peygamberin zamanında. Hoca merhumun fıkraları. O, ne yezittir o. Firavunluğu tuttu, gibi.
  2. (fr)Antonomase

ödünç

  1. İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey.
  2. Karz. alan: müstakriz. ~ veren: mukriz. ~ verme: ikrâz.
  3. (en)Loaned.
  4. (en)Lent.
  5. (en)Borrowed.
  6. (en)As a loan.
  7. (en)Accomodation.
  8. (en)Loan.

verme

  1. Vermek işi.
  2. (en)Evolution.
  3. (en)Conferment.
  4. (en)Lodgment.
  5. (en)Rendering.
  6. (en)Supply.
  7. (en)Giving.
  8. (en)Cession.
  9. (en)Dation.
  10. (en)Deliverance.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dolaylıdolaylı adlamadolaylı adresdolaylı adreslemedolaylı anlatımdolaylı anlatmadolaylı anlatmakdolaylı antiglobulin testidolaylı aşınma payıdolaylı aydınlatmadolaylamadolaylama işlecidolaylamalı çekimdolaylarıdolaylarındaödünçödünç alanödünç almaködünç ayırcasıödünç kelimeödünç kitap veren kütüphaneödünç paraödünç sermayeödünç sözleşmesiödünç tavanıödünödün çizelgesiödün vererek anlaşmaya varmaödün vermeködün vermeyen kimse
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın