dokumak ne demek?

1. Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak

   Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum.

   S. F. Abasıyanık

2. En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak.
3. Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek.
4. Weave.
5. To weave.

dokuma

1. Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez.
2. Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen.
3. Tezgâhta dokunarak elde edilen (kumaş).
4. Yapı, oluşum
5. Dokumak işi, mensucat, tekstil.
6. Textile.
7. Woven.
8. Knitted.
9. Weaving.
10. Contexture.

dokuma bitkileri

1. Pamuk, kenevir, keten gibi dokumacılıkta kullanılan lifleri sağlayan bitkilerin genel adı.
2. Textile plants.
3. Plantes textiles

Türetilmiş Kelimeler (bis)