doğal faiz oranı ne demek?

  1. Klasik yaklaşımda, yatırımlara yönelik fon istemini tasarruflardan oluşan fon sunumuna eşitleyen faiz oranı. Bu oran, ödünç alınmış fonlarla yapılan üretimden beklenen kâr oranına eşittir.
  2. (en)Natural rate of interest.

doğal

  1. Doğada olan, doğada bulunan.
  2. Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel.
  3. Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı.
  4. Yapmacık olmayan.
  5. Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi.
  6. Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan.
  7. Katıksız, saf.
  8. Doğanın kendi düzeni içinde oluşan; yapay olarak hezırlanmamış olan.
  9. Tabi
  10. Bir maddenin normal yapısını muhafaza etmesi.

doğal afet

  1. Önlenmesi insan eliyle olmayan, sel, fırtına, deprem, dolu vb. felaketlerin her biri.
  2. Baş belası.
  3. (en)Act of God.
  4. (en)Natural disaster.

faiz

  1. Kur'an'da Müslümanları vasfetme sadedinde birçok yerde geçmektedir.
  2. Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli.
  3. İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema.
  4. Fon istem ve sunumunun karşılaşması sonucu oluşmuş fon fiyatı.
  5. Üretim faktörlerinden sermayenin getirisi.
  6. Fevz bulan, muradına ulaşan, başarı kazanan.
  7. Başarı kazanan.
  8. Taşan, coşan.
  9. Ödünç verilen para için alınan ve şer'an haram olan kar. Faizin iş hayatındaki manası, "sen çalış, ben yiyeyim"dir. Küçük tasarruf sahiplerinin paraları bankalarda toplanıp, büyük yekunlere ulaşır. Banka bu parayı aldığından daha büyük faizle iş sahiplerine kredi olarak verir. İstihsal edilen (üretilen) malların fiatına masraf olarak bu faiz eklenir. Böylece malların fiatı faiz yüzünden %50 civarında veya daha fazla artar. Bu malı satın alanlar, ödedikleri fiatla birlikte vaktiyle yatırımcının ödediği faizi kendileri ödemiş olurlar. Böylece tasarruf sahipleri bankadan aldıkları faizden çok daha fazlasını bu malı satın almakla geri ödemiş olurlar. Ayrıca fiatların yükselmesiyle dar gelirlilerin haklarına tecavüz etmiş olurlar. Çalışmadan para alıp vermekle zenginleşen bir zümrenin türemesine de sebep olurlar. İslam, faizi haram kılmakla bu haksızlıkları önler. (Bak: Riba)
  10. (en)Interest.

ora

  1. O yer
  2. Kıyı, kenar, çizgi, sınır.Dgr.: anat. ora
  3. (en)That place.
  4. (en)Money of account among the Anglo-Saxons, valued, in the Domesday Book, at twenty pence sterling.
  5. (en)UW Office of Regional Affairs.
  6. (en)UCLA Office of Research Administration.
  7. (en)FDA's Office of Regulatory Affairs.
  8. (en)Office of Regulatory Affairs; Branch of FDA which is responsible for district offices and therefore also controls the inspections of manufacturers.
  9. (en)Parameter file.
  10. (en)An ORA is an assessment of a customer system provided by Oracle Consulting.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

doğaldoğal afetdoğal ahenkdoğal alandoğal amfiteatrdoğal anlakdoğal antikordoğal arınmadoğal artışdoğal artış oranıdoğadoğa bakım sorunudoğa bilgisidoğa bilimcidoğa bilimcilikfaizfaiz arakazancıfaiz arbitrajıfaiz değerdeşliği kuramıfaiz dışı bütçe dengesifaiz dışı bütçe fazlasıfaiz dışı bütçe giderlerifaiz dışı dengefaiz dışı fazlafaiz dışı gelirfaidefaidemendfaiencefaihfaik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın