dinleme ne demek?

  1. Dinlemek işi
  2. Yargıç ya da savcının duruşma, önsoruşturma sırasında yanları, tanık ve bilirkişileri konuşturarak olayıdinlemesi.
  3. Bir sesin, seslendirme ya da okuma sırasında, denetim amacıyla izlenmesi
  4. Ses kaynağından çıkan sesin izlenmesi.
  5. Organizmada oluşan fizyolojik veya patolojik seslerin aletsiz doğrudan veya alet yardımıyla dolaylı dinlenmesi, oskültasyon.
  6. (en)Auscultation.
  7. (en)Listening, monitoring.
  8. (en)Listen.
  9. (en)Hearing, examination.
  10. (en)Listening.
  11. (al)Abhören, Abhörkotralle
  12. (fr)Écoute
  13. (fr)Audition

dinlemek

  1. İşitmek için kulak vermek
  2. Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak.
  3. Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek
  4. Uymak, baş eğmek, itaat etmek.
  5. (en)Lend one's ear.
  6. (en)Lend an ear.
  7. (en)Listen.
  8. (en)Listen to.
  9. (en)Hear.
  10. (en)Obey.

dinleme aygıtı

  1. (en)Detectophone.

dinleme cihazı

  1. (en)Bug.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dinleme aygıtıdinleme cihazıdinleme cihazı yerleştirmekdinleme cihazlarından arındırmakdinleme fisidinleme fişidinleme istasyonudinleme kamarasıdinleme mitleridinleme salonudinledinle bakdinle ilgisi olmayandinlediğini daktilo eden kimsedindin adamıdin adamı cüppesidin adamlığıdin aleyhtarlığı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın