dildade ne demek?

Kökeni: Farsça

  1. Gönül vermiş, aşık.
  2. Düşkün.
  3. Tutku.

gönül

  1. Duygu, his, aşk.
  2. Heves, niyet.
  3. Kibir, gurur.
  4. Tabiat, huy.
  5. Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı.
  6. İstek, arzu.
  7. (Geniş anlamda) Duyguların, ruhsal kıpırdanmaların, iç çabaların taşıyıcısı.
  8. Duygu bağlılığı yetisi: duygunun bağlılık, birliktelik duyuran kavrayıcılığı.
  9. Kişiyi tanrıyla, insanla ve dünyayla içten bir ilişki içine koyan, ruhun derinliklerindeki güç.
  10. İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı

dildar

  1. Osmanlıca'da yazılışı: dil-dar.
  2. Abdülbaki Dede'nin terkib ettiği 7 makamdan biri.
  3. Birinin gönlünü almış.
  4. Sevgili, maşuk.
  5. Kalbi hükmü altında tutan.

dildaş

  1. Aynı dili konuşanlardan her biri.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dildardildaşdildaşlıkdildedilde sadelikdildil adasıdil ağız vermemekdil ailesidil akrabalığı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın