derin deniz çökeltisi ne demek?

1. Denizlerin kıyıdan uzak diplerine çökelen ve çoğunlukla bitki artıklarından ve hayvanların silisli ya da kireçli kavkılarından oluşan yığınlar.
2. Pelagic deposit.
3. Dépôt pélagique

derin

1. Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan
2. Yüzeyden içeri inen.
3. Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan.
4. Yoğun
5. Uzun süren
6. Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan
7. İçten gelen.
8. Uyanılması güç, ağır (uyku).
9. yüzeyi tabanından uzak olan
10. Çok gelişmiş, çok ilerlemiş.

derin ağız yangısı

1. Ağzın destek dokularına kadar ilerleyen ağız yangısı. İrin yapan bakterilerin submukoza ve kaslara girmesi sonucu biçimlenir.
2. Profound stomatitis.

deniz

1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi.
2. Bu su kütlesinin belirli bir parçası.
3. Sınırsız genişlik, çokluk, yoğunluk.
4. Aydaki düzlükler.
5. Geniş alan.
6. Yer kabuğunun çukur kesimlerini dolduran, bağlı olduğu anadenize göre daha az derin, karasal sahanlıkları daha yaygın ve karaların etkisine çokça açık tuzlu su alanları.
7. Büyük su kütlesindeki dalgalanma.
8. Büyük su kütlesi.
9. Çok, bol.
10. Derya.

çökelti

1. Çökelme sonunda bir sıvının dibine çöken katı madde, tortu, toput.
2. Bkz. çökelek.
3. Çözünebilir antijenle antikorun birleşmesi sonucu büyük molekül ağırlıkta komplekslerin oluşumuna bağlı olarak oluşan çökelti, presipitin.
4. Kimyasal reaksiyonun çözünmeyen ürünü, presipitat.
5. Bir örneğin santrifüjden sonra dipteki çöken kısmı, presipitat.
6. Dregs.
7. Precipitate.
8. Sediment.
9. Detritus.
10. Refuse parts.

Türetilmiş Kelimeler (bis)